Dertlisin
Derdinden anlayan yok
Zaten anlatmıyorsun ki
N’olcak o zaman?
Bişii olmasın
Dert derde eklensin
Biriksin içimde
Yazı olarak dışa vursun kendini
kabına sığmayan lavlar
Yaksın bazılarını
Bazılarına da yeni hayatlar
versin
versin ki
onlar mutlu olsun
o zaman ne dert kalır
ne de gam.
Dinle bak öbürlerinin derdini
Ol derman dermansız sanılan dertlere.
Ama kendine yok bir faydan
Ver bakalım verebildiğin sürece
Almadan da yaşadın bugüne kadar
Bundan sonra da neden olmasın?
Belki bir zat çıkar karşına senin tüm dertlerini anlatacağın.
Karşısında rahatça ağlayıp burnunu çekeceğin.
Senin için en değerli. En makbûl. Dostların şahı. Şahların en mükemmeli.
Senin onda, onun sende aksi seda bulup
dalgaların karşılıklı kırıldığı; süt liman herşey.
Sen ona, o sana bir Şems, bir Mevlâna.
Hayatlara yeni anlamlar
yeni yaşam gayesi.
Onun gözüyle bakabilmek tüm bu sıradanlıklara…
Nerdesin be güzel huylu dost?
Nerdesin bir haber, bir işaret gönder n’olur!
Hey Allahım!
Dualarımın kabul gördüğü mekânın ve tüm kâinatın yüce sahibi
Rahatlat şu hırçın ve huzursuz ruhu. Dindir acılarımı.
Duam şu ki: Bir dost…
N’olur bir dost. Ne cennet ne de başka bir şey görmez gözüm.
Sadece bir dost olsa yanımda…
Ama gerçekler?!.
Kabul olan dualar…
Üç kelimeyle kapanır her gece gözlerim sessizliğe:
Bir dost! Amiiinn.
22.7.98 (23:15:08)