Kadim dillerde
Ninniler dinledim
Hep seni anlatan
Dağını, taşını
Ormanı, bozkırı
Denizi, dereni
Güzel insanları
*
Hey kutsal Anadolu
Kadim dillerde
Destanlar dinleyecek güzel çocuklar
Karanlık, aydınlığa dönünce yurdumda
28nisan2014
Kadim dillerde
Ninniler dinledim
Hep seni anlatan
Dağını, taşını
Ormanı, bozkırı
Denizi, dereni
Güzel insanları
*
Hey kutsal Anadolu
Kadim dillerde
Destanlar dinleyecek güzel çocuklar
Karanlık, aydınlığa dönünce yurdumda
28nisan2014
Dediler Eylül gelmiş!
Erkenden kalktım.
Giydim bayramlıklarımı.
Pencereyi açtım.
Bozkırın güzeli Ankara’ya bakıp derin biz nefes aldım.
Hafifçe üşüdüm.
Dalıp gitmişim öylece.
*
Griler arasında gökkuşağı doğmuş dediler.
Anladım Eylül gelmiş.
Yolculuk vaktidir dedim.
Mutlandım.
1eylül2013
En sevdiğim aylardan olan Eylül ile ilgili diğer yazılarım:
Yolculuk düştü içime, bu eylül de!
Fotoğraf: Yıldıray Lise, 1eylül2013. Ankara, Kızılay, Konur Sokak.
İç Anadolu’dan Kastamonu’ya doğru yol alıyorum
Bir sonbahar sabahı
Yeni sürülmüş tarlalara
Sararmış yapraklarını dökmüş ağaçlar
Bazen yeni yeşeren tarlaların yeşiline
Toprak renginin sarı ile kaplanmış örtüsü eşlik ediyor
Bir inek sürüsü
Ya da bir koyun sürüsünde
Karakaçanlar ve kangallar eşlik ediyor
Çobanlara…
Sonra ormanın habercisi meşeler selamlıyor
Bizi sapsarı bir gülümsemeyle…
28ekim2010