Bazı kelimeler çok güzel: Küçük Prens

KP_dünya1

Yılbaşının hemen ertesinde bir önceki seneyi kısaca anlatmak güzel oluyor. Gözümün önünden geçiyor tüm bir yıl.

2 genel seçim yaşadığımız yeryüzündeki 41. yılımı benim adıma en iyi son günlerde yazdığım şu mısralar anlatıyor:

“büyür çocuk
izin verirse devlet baba
yaşar çocuk
masumluğunu yitirene
kadar”
26aralık2015

Küçük Prens dolu bir yıl oldu. Ülkemizde yazarın ölümünden 71 yıl sonra telif hakkı kalktığı için birçok yayınevi Küçük Prens kitabını yeni veya yeniden bastı. Farklı içerik ve özelliklerde kitaplar da basıldı. Toplamda 117 farklı baskısı yapıldı, 17 özel kitapla birlikte bu sayı 134 oldu. 2016 yılı neler getirir bilinmez.

2015 yılında benim için en önemli olaylar şunlardı:

  • İlkbaharda “Dünyanın Küçük Prens Kitapları Kolektif Sergisi”nde Ankara’da Tayfa Kitapkafe’de 48 koleksiyoner dostumuzdan kitaplar sergiledik, söyleşiler gerçekleştirdik.
  • Sonbaharda “Dünyanın Küçük Prens Kitapları Sergisi” ile İstanbul’da Capitol AVM’de dünyanın en büyük Küçük Prens sergisini gerçekleştirdik. 2 ayda sergimizi 27.000’den fazla kişi ziyaret etti. Sergimiz CAN Almanak 2015 (Sansürsüz Kültür – Sanat Yıllığı) kitabında yılın en önemli kültür-sanat etkinlikleri arasında yer aldı.
  • Küçük Prens Müze Girişimi”ni kurduk ve Küçük Prens Müzesi için adımlar attık.
  • 5 yeni ülke (Birleşik Krallık, Andorra, İtalya, Güney Afrika, Fas) ile gezdiğim ülke sayısı 36 oldu.Acqua_alta(Venedik’te dünyanın en güzel kitabevlerinden biri olarak adlandırılan Acqua Alta Kitabevi)
  • Bu sene sadece 14 yazı yayınlasam da toplam ziyaret sayısı 188 bini geçti. 2014 yılı içinde 78 ülkeden 45.000 kişi ziyaret etmiş.
  • Küçük Prens kitap koleksiyonuma yeni kitaplar eklendi. Toplamda 275 dil ve lehçede kitabımız oldu. Bu süreçte beni destekleyen 108 farklı Küçük Prens ve Prenseslere teşekkür ederim.

 

Her sene olduğu gibi bu sene de yazımı Sait Faik’in yazdığı gibi “Seyahatler çekiyor içim.” diyerek bitiriyorum.

2015 yılında 14 yeni yazı yayınlamışım. Bunlar içinde en çok okunan 5 yazım şunlar:

5. Sait Faik’in yazdığı gibi “Seyahatler çekiyor içim.”

4. En sevdiğim Küçük Prens kitaplarım

3. Küçük güzeldir

2. Küçük Prens koleksiyonum hayatımı nasıl etkiledi?

1. Dünyanın Küçük Prens kitapları Ankara’da buluşuyor!

KP_sergi_2

2016 yılında daha fazla blog yazısı ile karşınızda olacağım.

Huzurlu ve mutlu bir yıl olsun!

Yüreğiyle gören dostlara teşekkür ederim.

 

3ocak2016

 

Küçük Prens koleksiyonum hayatımı nasıl etkiledi?

KP_dünya1

En sevdiğim Küçük Prens ilüstrasyonlarından biridir.
 

 
 

Bir süredir düşünüyorum Küçük Prens koleksiyonumun bana ne yararları oldu diye.

 
 
Koleksiyonum benim için bir öğrenme süreci, kendimi tanıma süreci.
 
 
Aynı hayalleri kurduğumuz insanlarla yeni dostluklar kurma aracı.
 
 
Tutkunun peşinden koşmak keyfi. 
 
 
Zaman içinde kendi başına bir değer oluyor. Bir süre sonra insanlar size koleksiyonunuzla tanımlıyor.
 
 
Yeni heyecanlar, yeni hayaller… 
 
 
İlk anından itibaren bu koleksiyonun  bana kattıklarını 15 maddede özetlemeye çalıştım.

Bir liste hazırladım; zaman içinde güncellemek üzere.
 

15. Kitap sergisi yapmayı öğrendim.

Serginin konseptini oluşturmak, hazırlıklar yapmak ne keyifli. Sırada 4. sergimiz var.

KP_Sergi_2013_1 2013 yılında Ankara’da Tayfa Kitapkafe’de yaptığımız ilk sergimizden bir kare (Foto: Yıldıray Lise)

 

14. Gezdiğim yerlerde kitapçı ve sahafları daha sık ziyaret ettim.

Bunu daha bir zevkle yapar oldum. Oralarda sohbetler ettim, yeni şeyler öğrendim oranın kültürüne dair. Anılarım oldu.

 Acqua_alta

Venedik’te “Dünyanın en güzel kitabevi” diye anılan Libreria Acqua Alta Kitabevi’nde İtalyanca, Veneto Bölgesi lehçesi ve Venedik lehçesi baskılarını bulmak güzeldi. (Foto: Yıldıray Lise)

 

13. Dostlarım benim için Küçük Prens kitabı ararken yeni anıları oldu.

Dostlarım ve yüzünü hiç görmediğim kişiler koleksiyonuma yeni kitaplar hediye ederek hayallerime ortak oldular. Koleksiyonuma bugüne kadar 104 farklı kişi katkı verdi. Kendi anıları oldu. Hepsine kucak dolusu sevgiler.

 

12. Küçük Prens kitabının farklı çevirilerini okudum.

Şu an için mevcut 155 farklı yayınevi ve çevirmenden kitapları inceledim.

KP_ilk_baski_1953

Küçük Prens Amerika’da ilk baskısından 10 yıl sonra 1953 yılında ilk kez Çocuk ve Yuvası’nda Ahmet Muhip Dıranas çevirisiyle tefrika edildi.

 

11. “Bazı kelimeler çok güzel” dedim.

İlk okuduğumdan beri Küçük Prens kitabında hayal kurmak, yolculuk, merak, dostluk ve umut kelimeleri için bunu dedim.

 

10. Bir kitabın insanları bir araya getirdiğini gördüm.

Bir grup çatlak insan bir araya gelip koleksiyonumuzun yeni kitaplarını birbirimizle paylaştık.

 

9. Küçük Prens kitabı koleksiyonuna yeni başlayanları duymak, tanımak, gülümsetti beni.

Sosyal medya üzerinden yeni koleksiyonerlerin varlığını görmek beni mutlu eder oldu.

 

8. Bir yeri ziyaret edince orada konuşulan lehçeler hakkında konuşabilir oldum.

Özellikle farklı lehçelerde Küçük Prens kitaplarının basıldığı yerleri ziyaret edince masada bu lehçeler hakkında konuşabilmek çok güzel.

 

7. Paylaşmanın gücünü daha iyi anladım.

Koleksiyonumuzdaki fazla kitapları paylaştık. Yeni koleksiyoner dostlara kitaplar hediye etmeye devam ettik.

eskisehir_toplanti1
 22 Ağustos 2015 tarihinde Eskişehir’de koleksiyoner dostlarımızı ziyaret edip, sohbet ettik ve kitap paylaştık.
 

6. Dünyanın dört bir yanından Küçük Prens dostlarıyla tanıştım.

Dört bir yandan Küçük Prens dostlarıyla tanıştım. Onlarla dostluklar kurdum, kitap takası yaptım, ortak hayaller kurdum.

 

Jean-Marc Probst, avec sa collection personnelle de livres de la

Jean-Marc Probst, dünyanın en büyük Küçük Prens koleksiyonuna sahip. (© Darrin Vanselow for the L’illustre)

 

5. Dünyadaki farklı dillere ve lehçelere ilgim arttı.

Özellikle UNESCO tehlike altındaki diller çalışmalarını ve haritalarını inceler oldum. Farklı dil ve lehçelerde Küçük Prens kitaplarının basımını destekledim.

UNESCO_diller1

Bu kitabı UNESCO’nun Paris merkez kütüphanesinde bulunca çok sevindim. İçindeki haritayla başucu kaynaklarımdan biri oldu.

 

4. Ortak hayallerimiz olan bir avuç yeni dostum oldu.

Küçük Prens Müzesi hayalimiz için adımlar atan yeni dostlarım var.

 KPMG_logo

 

3. İnsanın en önemli kültürel zenginliğinin DİL olduğunu anladım.

Her dilin bir hazine olduğunu daha iyi anladım.

 

2. Yeni hayallerim oldu.

Koleksiyonla başlayan, sergilerle devam eden, farklı dillerde Küçük Prens kitapları basımı ve Küçük Prens Müzesi ile taçlanacak hayaller.

 KP_cizimArtık koleksiyonumun logosu haline gelen bu çizimi Levent Doğutaş yaptı ve benimle paylaştı.

 

1. Sanki daha iyi bir insan oldum.

Tüm bu güzellikleri düşününce gülümsedim.
Kendime sordum: Koleksiyon yapmak, dostluklar kurmak, hayallerimize ortak olmak beni daha iyi bir insan yapmış olabilir mi?
 
 

Okurken bazı maddeler gülümsetti, bazıları düşündürdü. Belki bazıları hüzünlendirdi.

İşte bunlar beni halden hale koyan Küçük Prens koleksiyonumun bana kattıkları.

Hey okur, senin koleksiyonunun ne faydaları oldu?

Bizimle paylaşır mısın lütfen?

15-23ağustos2015

(Not: Bu yazıma katkılarından dolayı dostum Mehmet Sobacı’ya teşekkür ederim.)

Dünyanın Küçük Prens Kitapları Ankara’da Buluşuyor!

72 yaşındaki “Küçük Prens” Tayfa Kitapkafe’de

mali

(En sevdiğim kitaplarımdan biri: Mali’de konuşulan Bambara dilinde basılmış Küçük Prens kitabı)

Antoine de Saint Exupery’in en önemli eseri olan “Küçük Prens”, Tayfa Kitapkafe’nin konuğu olacak.

Ankara’da 2013 yılında düzenlediğimiz ve herkesin beğenisini kazanan “Dünyanın Küçük Prens Kitapları Sergisi” bu kez kolektif sergi olarak 16-24 Mayıs 2015 tarihleri arasında gerçekleşecek. Ankara, İstanbul, İzmir ve Eskişehir başta olmak üzere ülkemizden ve dünyadan en küçüğü 18 aylık, en büyüğü 63 yaşında olan 40 koleksiyonerin seçtiği kitaplardan oluşacak sergi süresince birçok etkinlik düzenlenecek.

yildiray-lise_1(2013 yılı sergimizden bir görüntü)

265’ten fazla dile çevrilerek en çok basılan kitaplardan biri olan Küçük Prens’in çeşitli dil ve lehçelerdeki örneklerinden oluşan sergide yaklaşık 170 kitap yer alacak. 1943 yılındaki ilk İngilizce baskı, en küçük boyutlu baskı, görme engelliler için “parmakların gördüğü Küçük Prens”, aynadan okunabilen, cep telefonu kodlarıyla ve Mors alfabesiyle basılmış özel kitapların yanı sıra, 1953 yılından başlayarak Türkçe baskılardan bazı örnekler sergilenecek.

kp2

(Türkçemizde ilk Küçük Prens baskılarından biri: 1953 yılı Hüsnü Tabiat Matbaası basımı)

Sergi süresince düzenlenecek söyleşi, film gösterimi, okuma günleri ve çocuklara yönelik etkinliklerin yanı sıra geniş kapsamlı bir koleksiyonerler buluşması gerçekleştirilecek.

Sergi sırasında çekilecek ve Instagram’da #küçükprenstayfada etiketiyle paylaşılacak fotoğraflardan seçilecek en güzel 3 fotoğraf için sergi sonrasında sürpriz hediyelerimiz olacak.

Tayfa Kitapkafe’yi bir hafta süreyle Küçük Prens Müzesi’ne dönüştürecek bu etkinliğe hepinizi bekliyoruz!

DÜNYANIN KÜÇÜK PRENS KİTAPLARI KOLEKTİF SERGİSİ

ETKİNLİK PROGRAMI  (16-24 Mayıs 2015)

16 Mayıs – Cumartesi: 16:00 – Sergi Tanıtımı (Koleksiyonerler: 47 koleksiyoner, 170 kitap)

17 Mayıs – Pazar: 16:00 – Söyleşi: Küçük Prens Kitapları Koleksiyonculuğu (Mehmet Sobacı, Yıldıray Lise, İlyas Koç)

18 Mayıs – Pazartesi: 19:00 – Küçük Prens Film Gösterimi (stop motion animasyon)

19 Mayıs – Salı: 16:00 – Söyleşi: Küçük Prens’in Peşinde Geziler (Oytun Eriş)

20 Mayıs- Çarşamba: 19:00 – Küçük Prens’in Dünyası (kitap okuma ve paylaşımlar)

21 Mayıs – Perşembe: 19:00 – Söyleşi: Küçük Prens ile Dil Yolculuğu (Mahir Ünsal Eriş)

22 Mayıs – Cumar: 19:00 – Slayt Gösterisi ve Söyleşi: “Küçük Prens Tenimde Projesi”nin Öyküsü (Melissa Mey)

23 Mayıs – Cumartesi: 16:00 – Söyleşi: Küçük Prens’in Kürtçe ve Lazca Çeviri Deneyimi (Ahmet Yardak, Deniz Çağlar, Melek Özlem Durmaz)

24 Mayıs – Pazar: 10:00 – Küçük Prens Koleksiyonerleri Buluşması

16:00 – Söyleşi: Küçük Prens Müzesi

*: Görme engelliler ve çocuklar için özel etkinlikler yapılacaktır.

7Mayıs2015, Ankara

KÜÇÜK GÜZELDİR

“Bir kelime yanına bir kelime gelince,

Bir ses yanına bir ses gelince,

Bir insanın yanına bir insan gelince…

Büyürler, büyürler, ölümden önce.”

Özdemir Asaf

GEF Küçük Destek Programı’nın (SGP) Türkiye’deki 20 yıllık deneyimini farklı bölgelerden örneklerle anlatan DOĞAL ÖYKÜLER kitabı çıktı.

1

Türkiye Ormancılar Derneği tarafından basılan kitabın yayına hazırlayanı ve editörlerinden biri olarak son dönemde severek yaptığım güzel işlerden biri olduğunu belirtmek isterim.

Kitabı hazırlarken yıllar önce Türkiye’nin farklı bölgelerinde başlamasına vesile olduğumuz çalışmaların, yerel dernekler tarafından sahiplenildiğini ve bu derneklerin gönüllü çalışmalarıyla başarılı sonuçlar alındığını görmek mutlu etti beni.

kapak

DOĞAL ÖYKÜLER KİTABI

GEF Küçük Destek Programı‘nın (GEF SGP) Türkiye’deki 20 yıllık deneyimini örnek projelerle anlattığımız kitap. 2014 yılı sonuna kadar desteklenmiş olan 236 proje içinden seçilen 25 farklı proje ile Küre Dağları ve Datça Bozburun Yarımadalarında desteklenen tüm projelerin deneyimlerini proje yöneticilerinin gözünden güzel fotoğraflar eşliğinde paylaşıyor. Ayrıca, proje deneyimlerinin yanında GEF SGP’nin desteklediği yayınları, toplantı ve çalıştayları anlatıyor.

Editörlerden bölümünden şu alıntı kitabı hazırlama amacımızı özetliyor: “1993 yılında ülkemizde başlatılan GEF Küçük Destek Programı (SGP) birçok projeyi destekleyerek günümüzdeki küresel sorunlara yerinde çözümler geliştirdi. Birçok kurum ve kişinin katkılarıyla atılan küçük adımlar dev adımlara dönüştü. GEF SGP ailesi bu yolda kararlı bir şekilde ilerledi, çabalar ve başarılar ile doğal öyküler yazıldı.

Bize de bu öyküler derlemek ve sizlere ulaştırmak düştü. Birçok kurum ve kişinin katkısıyla hazırladığımız bu yayın, GEF SGP ailesinin 20 yıllık deneyimin öyküsüdür. 236 projenin kolektif deneyimini ve en can alıcı örneklerini tek bir amaçla hazırlayıp sunuyoruz:

Küçük bile olsa sivil adımların gücünü, cesaretini, çarpan etkilerini, samimiyetini ve geleceğimizi aydınlatan sonuçlarını sizinle paylaşabilmek.

sayilarlar_gef_sgp

SAYILARLA GEF SGP TÜRKİYE

Kitapta GEF SGP’nin 20 yıllık serüvenini anlatan bazı önemli sayıların altını çizdik.

  • Bugüne kadar 236 proje, 149 farklı sivil kuruluşu (dernek, vakıf, kooperatif, meslek odası veya birlik) tarafından ağırlıklı olarak yerel ölçekte, yerel yönetimleri ve sivil toplum kurumlarını ortak alarak gerçekleştirildi.
  • SGP desteği 39 milli parkımızın 22’sinde, 81 yaban hayatı koruma sahamızın 19’unda, 31 tabiatı koruma alanının 11’inde ve birçok doğal sit alanında yöre halkının koruma planlama ve uygulama çalışmalarında etkin rol oynamasına destek oldu.
  • IUCN kırmızı listesindeki 32 nesli tehlike altındaki tür için tür koruma projeleri için toplam 300 hektar alanda (Alageyik, leopar, inci kefali, yediuyur, çöl varanı, sırtlan, vaşak, bozayı, toy, dağ horozu, Akbez geyik böceği, denizkaplumbağaları, ters lale, Datça hurması, Datça bademi, Cladocora caespitosa, Phyllangia mouchezii, Madracis pharensis, Polycyathus muellerae mercan ve pek çok bitki türü) çalışmalar yapıldı.
  • SGP, Türkiye’nin Önemli Bitki Alanları, Kızılırmak Deltası, Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları, Orman ve Biyoçeşitlilik, Küresel İklim Değişikliğine Yerel Çözümler gibi son derece kritik 30’un üstünde yayının ve projeler dâhil 478 eğitim amaçlı toplantının destekçisi oldu. Uygulamalı eğitimlerden 500.000’in üstünde kişi doğrudan yararlandı.
  • SGP destekli projeler, 900.000 doğaseverin gönüllü katkılarıyla 4 milyon fidanın toprakla buluşmasına sivil girişimlerin katkısını sağladı.

projeler_haritası

ÖYKÜLERİ ANLATILAN PROJELER

Doğal Öyküler kitabı için 20 yılda desteklenen 236 proje içinden 25 farklı proje ile Küre Dağları ve Datça Bozburun Yarımadalarında desteklenen tüm projelerin deneyimlerin yer aldı. Güzel fotoğraflar eşliğinden deneyimleri paylaşılan projeler şunlardır:

Tarım Turizm Takas (Tatuta) Ailesi: Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin “Ekolojik Çiftliklerde Tarım Turizmi ve Gönüllü Bilgi, Tecrübe Takası (TaTuTa) Projesi”.

GEF SGP desteği ile başlayan bir projeden Türkiye için önemli bir turizm programı yeşerdi. TaTuTa Programı büyük bir aile oldu ve Türkiye’de “ekoturizm”, “kırsal turizm”, “tarım turizmi”, “doğa dostu tatil”, “gönüllülük” gibi kavramlar söz konusu olduğunda ilk çalınan kapılardan biri haline geldi.

Van Gölü İnci Kefali Koruma Çalışmaları: Doğa Gözcüleri Derneği’nin “Sürdürülebilir İnci Kefali Balıkçılığı ve Tüketimi” projeleri.

Van Gölü’nde yaşayan inci kefali 20 yıllık çabalar sonucunda üniversite, sivil toplum kuruluşları ve devlet kurumlarının ortak çalışması sonucunda korunuyor. GEF SGP’nin özellikle sivil toplum kuruluşları merkezli koruma yaklaşımın geliştirilmesi aşamasında destek verdiği bu çalışmalar Türkiye’de en başarılı tür koruma çalışmalarından biridir.

Leoparı koruyoruz: Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Derneği’nin “Güneydoğu Anadolu Leopar Projesi”.

Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da leoparın yaşam yerlerinin belirlenmesi ve habitatlarının yöre halkıyla birlikte korunması çalışmaları ile kamuoyunun dikkatini çeken proje GEF SGP desteğiyle başladı.

“Küre Dağları Milli Parkı, elimizde bir meşale gibi yolumuzu aydınlatıyor!”

“Örgütlü toplum, güçlü toplumdur!” ifadesi, Küre Dağları Milli Parkı ve çevresindeki başarılı çalışmaları en iyi anlatan cümledir. Bartın Ulus Aşağıçerçi Güzelleştirme Derneği Başkanı Galip Arslan “Yaşatmak için örgütlendik! Örgütlü toplum, güçlü toplumdur!” diyor ve ekliyor: “Amacımız, buranın akarsularının, dağlarının, ağaçlarının ve hayvanlarının muhafaza edilmesi”.

Bu bölümde Küre Dağları Milli Parkı ve çevresinde uygulanan GEF SGP destekli şu projelerin deneyimleri paylaşılmıştır:

  • Kastamonu Kooperatifler Birliği – “Küre Dağları Harmangeriş Beldesinde Geleneksel Ağaç İşçiliğinin Sürdürülebilirliğinin Sağlanması ve Çeşitlendirilmesi Projesi”
  • Küre Dağları Ekoturizm Derneği (KED) – “Küre Dağları Milli Parkı ve Çevresinde Ekoturizmin Geliştirilmesi için Zümrüt Köyü Uygulaması” Projesi
  • Kastamonu Kooperatifler Birliği  – “Kastamonu’da Biyogaz Uygulaması ve Tanıtımı Projesi”
  • Aşağıçerçi Köyü Güzelleştirme Derneği – “Küre Dağları Milli Parkı Ulus Bölgesinde Alternatif Sürdürülebilir Geçim Kaynaklarının Saptanması ve Eğitimi Projesi”
  • Aşağıçerçi Köyü Güzelleştirme Derneği – “Küre Dağlarının Bilgisi: Ulus Aşağıçerçi Yayını 2. Baskı” Projesi
  • Bartın ve Çevresinde Yaşayan Uluslular Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği – “Küre Dağlarında Alternatif bir Geçim Stratejisi olarak Doğa Dostu Sürdürülebilir Keten Tarımı” Projesi
  • Bartın ve Çevresinde Yaşayan Uluslular Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği – “Küre Dağları Milli Parkı Sınırları İçerisinde Yaban Hayvanlarının Tarım Arazilerinden Uzak Tutularak Korunması” Projesi

Hayalet avcılığı tanıdık: Çanakkale Koza Gençlik Derneği’nin “Hayalet Avcılık Farkındalık Projesi”.

Hayalet Avcılık konusu GEF SGP destekli projelerle Türkiye gündeminde yer aldı. Bu konuda öncü proje Çanakkale Koza Gençlik Derneği tarafından uygulandı.

Sizin için dikilen 7 fidan sevgiyle yeşeriyor: Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma Vakfı’nın (ÇEKÜL) “7 Ağaç Orman Projesi”.

ÇEKÜL’ün 1992 yılında başladığı ve GEF SGP’nin katkılarıyla büyüyen 7 Ağaç Ormanları ağaçlandırma çalışmaları aynı inanç ve sivil katılımla devam ediyor. İstanbul’dan başlayıp Anadolu’ya yayılan çalışmalarda bugüne kadar yaklaşık 900.000 doğaseverin desteğiyle dikilen fidanların sayısı 4 milyona ulaştı.

Eskişehir Sivrihisar’da koyun sürülerini akbaşlar koruyor: Sivrihisar Çoban Köpeği Akbaş Irkını Koruma, Araştırma, Tanıtma Derneği’nin “Eskişehir Sivrihisar İlçesinde Akbaş Çoban Köpeklerinin Dejenerasyonunun Önlenmesi ve Irk Özelliklerinin Korunması Projesi”.

GEF SGP destekli projeyle sürüleri yaban hayvanlarından en iyi koruyan çoban köpeği akbaşların sayıları artıyor.

Beypazarı’nda Doğa Turizmi: Doğa Derneği’ninBeypazarı – İnözü Vadisi Yerel Katılımla Doğa Turizmi Uygulama Projesi”.

Ankara’nın en önemli kültür turizmi merkezlerinden biri olan Beypazarı, Doğa Derneği’nin GEF SGP desteği ile gerçekleştirdiği proje ile doğa turizmi için de önemli bölgelerden biri haline geldi.

Ankara keçisi korunuyor: Türkiye Tabiatını Koruma Derneği’nin Ankara Keçisi Irkının Devamlılığının Sağlanması İçin Yetiştiriciliğin Desteklenmesi Projesi”.

GEF SGP’nin desteklediği çalışmaların da katkısı ile Ankara keçilerinin besleme şartları iyileşiyor ve sayıları artıyor.

Bozkır da güzeldir: Doğa Kültür ve Yaşam Derneği’nin “Bozkır da Güzeldir” Projesi.

GEF SGP desteği ile Doğa Kültür ve Yaşam Derneği tarafından yapılan çalışmalar sonucunda bozkırın nadir canlıları olan çizgili sırtlan ve çöl varanı Şanlıurfa Birecik halkı tarafından korunuyor.

Biyolojik Çeşitlilik Odaklı Ormancılık: Doğa Koruma Merkezi’nin “Gümüşhane Ormanlarında Biyolojik Çeşitlilik Odaklı Ormancılık” Projesi.

Doğa Koruma Merkezi, Orman Genel Müdürlüğü ile yaptığı ortak çalışmalarla Türkiye’de orman amenajman planlarında biyolojik çeşitliliğin korunması için yeni bir yaklaşım geliştiriyor. GEF SGP desteği ile Gümüşhane ormanlarında yürütülen bu proje, yeni yaklaşımın ilk örnek uygulamamalarından biri olarak dikkat çekiyor.

Kara akbabalar özgür uçuyor:  Doğa Araştırmaları Derneği’nin “Kara Akbaba 2001” Projesi.

Doğa Araştırmaları Derneği’nin GEF SGP’nin desteğiyle nesli tehlike altında olan kara akbabaların korunması için yaptığı proje Türkiye’de yırtıcı kuş türlerinin korunması yolunda önemli bir adım oldu. Yıllar içinde bölgede yapılan birçok proje ile kara akbaba koruma çalışmaları Türkiye’de en iyi bilinen tür koruma çalışmalarından biri haline geldi.

Türkiye’nin İlk Yaban Hayatı Koridoru: KuzeyDoğa Derneği’nin “Türkiye’nin İlk Yaban Hayatı Koridoru’nun Beşeri Altyapısının Oluşturulması Projesi”.

KuzeyDoğa Derneği, GEF SGP’nin desteği ve birçok kurumun ortaklığında Türkiye’nin ilk yaban hayatı koridorunu oluşturdu.

Muğla’nın Kültürel Mirası: Yerli Meyveler – Meyve Mirası Çalışma Grubu’nun “Muğla’nın Yerli Meyveleri: Kültürel Miras, Veritabanı ve Koruma Projesi”.

Gönüllü bir grubun GEF SGP desteğiyle Muğla’da başlattığı yerli meyve ağaç çeşitlerinin belirlenmesi, korunması çalışmaları Türkiye için önemli bir örnek oldu.

Marmariç’te Permakültür: Marmariç Ekolojik Yaşam Derneği’nin “Permakültür Tasarım Yöntemleriyle Doğa Dostu, Sürdürülebilir ve Verimli Arazi Kullanım Modeli Geliştirme ve Uygulama Projesi”.

Türkiye’deki ilk permakültür uygulamalarından biri GEF SGP desteğiyle İzmir Marmariç’te gerçekleştirildi. Bu çalışmaların öncülüğünde yıllar içinde kendine yeterli ve sürdürülebilir bir yerleşim olma yolunda Marmariç büyük bir adım attı.

Fırtına Vadisi’nin Şimşirleri: Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği’nin “Fırtına (Rize) Şimşirlerinin Tanıtımı ve Korunması” Projesi.

Türkiye’nin dokuz orman sıcak noktasından biri olan Fırtına Vadisi’nin şimşirleri Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği’nin birçok kurumlar ortaklaşa gerçekleştirdiği proje ile daha iyi tanınıyor ve korunuyor.

Hayalet Avcılığa Son: Mavi Kilikya Derneği’nin “Hayalet Avcılığa Son” Projesi.

GEF SGP projeleri ile tanınan hayalet avcılıklar ilgili çalışmalar Mavi Kilikya Derneği’nin çabalarıyla Adana’da da uygulandı.

İnsan ve Doğa Uyum İçinde: Datça-Bozburun Yarımadaları Önemli Doğa Alanı Deneyimi

GEF SGP, 2012 yılında Satoyama İnisiyatifi, Japon Biyoçeşitlilik Fonu ortaklığında dünyada insan ve doğanın uyum içinde olduğu alanların iyi koruma örneği oluşturmak hedefiyle 11 ülkede başlattığı çalışmada yer aldı. Datça Bozburun Yarımadaları Önemli Doğa Alanı, kısaca COMDEKS olarak adlandırılan bu çalışmada Türkiye’de uygulama alanı olarak GEF SGP Ulusal Komitesi tarafından seçildi.

Bölgenin mevcut durumunun değerlendirilmesiden sonra GEF SGP / COMDEKS desteğiyle projeler desteklendi.

Bu bölümde Datça – Bozburun Yarımadalarında uygulanan GEF SGP / COMDEKS destekli şu projelerin deneyimleri paylaşılmıştır:

Yurttaşın İklim Mücadelesi: Küresel Denge Derneği’nin “Sivil İklim Zirvesi (SİZ) 2013” Projesi.

Türkiye’de “yurttaş odaklı” bir iklim gündemi oluşturmayı amaçlayan Sivil İklim Zirvesi (SİZ) 2013 Projesi GEF SGP’nin desteğiyle hak temelli yaklaşımlarla ülkemizdeki iklim değişikliği ile insanların günlük yaşam alışkanlıkları ve geçimlikleri arasındaki bağın farkında olmalarına katkı sağladı.

Ekokaravan yollarda: Odider Otodoğalgaz İstasyonları Derneği’nin “Ekokaravan – Temiz Enerji Teknolojileri Tanıtım Aracı” Projesi

Güneş, rüzgar ve hidrojen enerjisini bir araç üzerinde tanıtan dünyadaki ilk örnek olan Ekokaravan, GEF SGP desteğiyle Türkiye’de 26 ili, Abudabi ve Viyana’yı ziyaret etti.

Bitkisel Yağlardan Traktör Yakıtı: Güneşköy Kooperatifi’nin “Kırsal Kesimde Yerel Olanaklarla Üretilecek Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması  – Kırıkkale Hisarköy Denemesi” Projesi.

GEF SGP’nin desteğiyle geliştirilen ve Güneşköy’de denenen bitkisel yakıt kontrol sistemi kanola, ayçiçeği, pamuk gibi yağ bitkilerinden elde edilen yağların dizel motorlu araçlarda, öncelikle traktörlerde hiçbir ön işleme yapılmadan doğrudan yakıt olarak kullanılıyor.

İklim Dostu Çankaya Parkları: Peyzaj Araştırmaları Derneği’nin “Doğal Bitkilerle İklim Dostu Çankaya Parkları Projesi”.

Ülkemizde bir ilçede parkların iklim dostu olması ilk çalışmalar Ankara Çankaya ilçesinde başlatıldı.

Bisiklet kullanıyorum, mutluyum: Bisikletliler Derneği’nin “Haydi Çocuklar Bisikletle Okula” Projesi.

GEF SGP daha temiz şehirler ve daha sağlıklı bir hayat için bisiklet kullanımını özendirmek ve bisiklet ile ulaşımın Türkiye’de yaygınlaşması için projeler destekledi.

Antalya’nın “Güneşevi” var: Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şubesi’nin “Antalya Ekolojik Eğitim Merkezi” Projesi.

Antalya’nın ilk güneş evi GEF SGP desteği ile hazırlanan Antalya Ekolojik Eğitim Merkezi oldu. Bu merkezde güneş enerjili termal sistemleri, güneş elektriğini, güneş enerjili serayı ve küçük ölçekli rüzgar türbinlerini gören birçok ziyaretçi evinde ya da serasında bu sistemi kullanmaya başladı.

Atık Bitkisel Yağlardan Biyodizel üretiyoruz: Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği Derneği’nin “Biyodizel Üretiminde Kullanmak Üzere Atık Bitkisel Yağların Toplanması için Farkındalık Projesi”.

Türkiye’de bitkisel atık yağların toplanması konusunda yapılan ilk proje olan “Biyodizel Üretiminde Kullanmak Üzere Atık Bitkisel Yağların Toplanması için Farkındalık Projesi” GEF SGP’nin desteğiyle gerçekleşti. Bu projede oluşturulan atık yağ toplam sistemi sektördeki firmalar tarafından hala uygulanıyor.

Eymir Gölü’nde Güneşli Bot: Temiz Enerji Vakfı’nın (TEMEV) “Güneşli Bot” Projesi.

Temiz Enerji Vakfı (TEMEV), sivil toplum kuruluşları, üniversite ve sanayi kurumlarının işbirliği ve GEF SGP desteğiyle başlatılan “Güneşli Bot Projesi” sonunda tümüyle güneş enerjisi ile çalışan “Güneşli Bot” tasarlanmış ve Ankara Eymir Gölü’nde kullanıma sunulmuştur.

Doğayı Pedalla Koru: Burdur Su Sporları Spor Kulübü Derneği’nin “Doğayı Pedalla Koru” Projesi.

Burdur Gölü’nün etkin korunması için yola çıkan bisikletçiler, doğa koruma açısından önemli bir projeye imza attı.

 arka_kapak

KİTAP HAKKINDA GÖRÜŞLER

GEF SGP Ulusal Koordinatörü ve kitabın editörlerinden biri olan Gökmen ARGUN kitabı şöyle özetliyor: “Bu yayın, sivil toplumun hayallerinin dünyanın geleceğini değiştirecek ölçekte zenginlikte ve niyette olduğunu gösteriyor bize. Umarım bu şekilde seslerini ve değerli çalışmalarını tüm kamuoyuna duyurabilir ve yeni fırsatların doğmasına vesile oluruz.”

Editörlerden Ozan Çekiç ise “Hem Türkiye Ormancılar Derneği Yönetim Kurulu üyesi olarak hem de kitabın editörlerinden biri olarak küçük destekler ile kurum ve kuruluşların ne kadar büyük ve anlamlı işler yapmış olduklarını keyifle görmüş oldum. Desteği sunan GEF SGP başta olmak üzere tüm projelerde rol alan tüm kurum kuruluş ve yöneticilerine kocaman teşekkür ediyorum.” diyor.

gef_sgp_ailesi

KİTABA ULAŞMAK İÇİN: 

GEF SGP eposta: gef.sgp@undp.org

Türkiye Ormancılar Derneği internet sitesi: www.ormancilardernegi.org

Kitabı çevrimiçi okumak ister misiniz?

Özel not: Bu özel yazıma “Küçük Güzeldir” başlığını kullanmak istedim.

Neden mi?

İlk nedeni: E.F. Schumacher’in “Küçük Güzeldir (Önceliği İnsana Veren Bir Ekonomi Anlayışı)” adlı özel kitabı.

İkinci nedeni: Son dönemde beni en çok etkileyen yazarlardan olan Seth Godin’in son kitabının Türkçemize “Küçük Güzeldir” diye çevrilmesi.

Üçüncü nedeni: GEF Küçük Destek Programı (SGP) destekli küçük projelerin bende yarattığı büyük umut ışığı.

16şubat2015

Ankara

 

Ha 1984, ha 2014.

mutlu_yıllar

Bir gelenek haline geldi.

Her yılın sonunda o yılın kısa bir değerlendirmesini yapıyorum ve bloğumda paylaşıyorum.

2014 yılı için de yapmak istedim ama oturup yazamadım bir türlü.

Yeryüzündeki 40. yılım olan bu yılla ilgili kişisel değerlendirmem şöyle:

Yine ölümler…

Seçimler…

Azalan umutlar…

Benim için en önemli olaylar galiba şunlar oldu:

  • İstanbul Zorlu Center AVM’de yaptığımız “Küçük Prens Kitapları Sergisi”ne yaklaşık 2000 çocuk ve aileleri katıldı.
  • 3 yeni ülke (Sri Lanka, Danimarka ve Avustralya) ile gördüğüm ülke sayısı 31 oldu.
  • Bir kitapta yazar (Camili’de Yaşam) ve 3 kitapta editör olarak görev aldım. Editörlüğünü yaptığım kitaplar Ocak ayı içinde basılacak. Buradan bilgileri paylaşacağım.
  • Bu sene az yazsam da blogumu ziyaret sayısı 143 bini geçti. 2014 yılı içinde 82 ülkeden 39.000 kişi ziyaret etmiş.
  • Küçük Prens kitap koleksiyonuma yeni kitaplar eklendi. Toplamda 215 dil ve lehçede kitabımız oldu. Bu süreçte beni destekleyen 82 farklı Küçük Prens ve Prenseslere teşekkür ederim.

Geçen sene olduğu gibi bu sene de yazımı Sait Faik’in yazdığı gibi “Seyahatler çekiyor içim.” diyerek bitiriyorum.

Huzurlu ve umut dolu bir yıl olsun!

10250063_10152138014900003_8328980082654831711_n

2014 yılında yayınladığım yazılardan en çok okunanlar:

5. Yeryüzünde 40. Yılım 

4. Melissa Mey’in Yol Arkadaşı Küçük Prens

3. Türkiye’nin Yüz Akı: Camili Biyosfer Rezervi

2. Ruşen Özgür Özcan, Tayfa kitapkafe ve Küçük Prens

1. Ali Lidar Küçük Prens kitabını okuyunca “Büyümek kirlenmektir” demiş. 

Başlıkta 2014 yılının ilk günü yazdığım duaya atıfta bulundum.

Not: ‘“Blog kurmak istiyorum. Tavsiyeleriniz nedir?” diye soranlar için öneriler’ yazıma büyük bir ilgi var.

2Ocak2015