20 yıldır Ankaralı ağaçları anlatıyorlar!

20 yıl olmuş Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği (Kırsal Çevre) ilk “Dendroloji (Ağaç Bilim) Okulu”nu düzenleyeli… Ankaralıları ağaçları ile tanıştırmaya başlayalı.

20 yıllık okulda bugüne kadar yüzlerce kişi ağaçları tanıdı, doğa ile tekrar tanıştı.

Bazıları Ankara dışından her hafta sonu gelip okula katıldı. Bazıları diğer illerde de bu okulun açılmasını istedi.

 

Necati Güvenç Mamıkoğlu bu okula katıldıktan sonra “Türkiye’nin Ağaçları ve Çalıları” kitabını yazıyor.

Bazıları ise derneğe üye olup doğa koruma çalışmalarına katılıyor.

Üyesi olduğum Kırsal Çevre’nin her sene düzenlediği okulda bu sene ben de “Temel ekoloji ve ekosistemler” dersi verdim. En keyif aldığım okul, sınıf ve sunum bu…

 

Bu okulda öğrenciler dernek merkezinde teorik bilgiler alıyor ve Ankara’daki park ve bahçelerde uygulamalı olarak ağaçları tanıyorlar.

Bu seneki etkinliğin sorumlusu Gürkan Alpsoy derneğin ayrı ayrı düzenlemiş olduğu iki okulu, bu sene birleştirdiklerini anlatıyor. Yani bu sene okulun adı: “Dendroloji (Ağaç Bilim) ve Orman Ekolojisi Okulu”. Toplam 80 kişi kayıt yaptırmış, ama düzenli olarak 55 kişi okula devam ediyor.

Sabahki teorik derslerden sonra Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Yerleşkesi, Kurtuluş Parkı ve Orman Genel Müdürlüğü Gazi Yerleşkesi’nde uygulamalar yapılıyor. Okulun son günü ise Ankara Çamkoru’ya uygulama gezisi yapılacak.

 

Katılımcılar her hafta bir ödev hazırlayarak Ankara’nın ağaçlarını daha yakından tanıma fırsatı elde ediyorlar.

Okuldaki eğitmenler ve görevliler derneği üyeleri. Her biri bir ucundan tutuyor.

Okulun 2. haftasında yaptığım sunumdan sonra katılımcılara bu okula katıldıktan sonraki bir hafta içinde hayatlarında neler değiştiğini sordum.

 

İşte katılımcıları kendi ağzından bazı yanıtlar:

  • Ağaçlara olan bakış açım tamamen değişti. Onları önceden bir yeşillik, güzellik olarak görüyordum. Ama şu anda onların hepsinin ayrı bir karakteri olduğunu onları tanıdıkça anladım… Ayrıca bir hafta içinde pek çok insana bu derste öğrendiklerimi, deneyimlediklerimi anlatarak, çevremde pek çok insanı etkilemeye başladığımı düşünüyorum.

  • Ağaçlara daha dikkatli bakmaya başladım. Onları tanımak için daha dikkatli inceleme isteği doğdu.

 

  • Bilmediğim ne kadar çok şey olduğunu fark ettim.

  • Doğa dostu olarak çevremdeki ağaçlara “ÇAM” değil de; “Sedir, Ladin, Göknar, Ardıç” demeyi öğrendim. Ağaçların, ormanların korunmasının dünya için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım.

  • Ağaçlara bir bütün olarak ve sadece ağaç diye bakarken, şimdi bir haftadır onların aynı türden bile olsa ayrı “bireyler” olarak görmeye başladım.

 

  • Orman kelimesi ile tekrar çevremi genişlettim.

  • Artık etrafıma daha bir heyecanlı ve meraklı bir bakış ile bakmaya başladım. Çevremde olup bitenlerin farkına vardım.

  • Ağaçlara bakar oldum. Onlara dokunmaya başladım. Etrafımda güzel ağaçlar olduğunun farkına vardım. Bunlar neden yaptığımı düşünemeye başladım. Henüz cevap bulamadım.

 

  • Her iğne yapraklıya çam dememeyi öğrendim. Yerde gördüğüm sürgün veya kozalak parçasının ne evrelerden geçtiğini öğrendim. Bu bilgileri edindiğim içi hem doğaya hem kendime saygım arttı. Bu okula katıldığım için çok gururluyum.

  • Bir hafta içinde fark ettim ki günlük yaşam (medeni hayat) içindeki koşuşturma beni yaşam sistemine yabancılaştırmış. Farkındalığım ve bilgim artıyor. Bu beni zenginleştiriyor.

  • Farkındalık yaratıldı. Başım hep yukarılarda geziyorum. Daha daha daha çok merak ediyorum. Öğrendiklerim yetmiyor.

 

  • Çevreye olan duyarsızlığıma bir kere daha üzüldüm… Etrafımdan gördüğüm ağaçları “biz bunu geçen hafta derste görmüştük, şu şuydu” şeklinde ayırmaya başladım.

  • Öğretmen olduğum için burada öğrendiğim her şeyi öğrencilerime aktarmaya çalışacağım.

  • Bilginin insanı huzursuz ettiğini, bu huzursuzluğun da harekete geçmek için itici bir güç olduğunu bir kez daha deneyimledim.

 

  • Kursa katılmamın nedeni, dünyanın neredeyse çoğunu kaplayan doğal sisteme karşı daha bilinçli olmaktı, tabii bunda “Planet Earth” belgesellerinin de payı büyük. Şu noktada doğru bir adım attığımı görebiliyorum. Gerek “farkındalık” anlamında, gerekse “bakış açısı” anlamında.

  • Oğluma ve kızıma daha iyi bir öğretmen olabilirim artık.

  • Tüm dünyadaki bütün canlı ve cansız varlıkların ne denli önemli olduğunu, her şeyin birbiriyle etkileşim halinde olduğunu çok daha iyi görüyorum… Bakmakla GÖRMEK arasındaki farkı anlıyorum.

  • … Ben bir birey olarak neredeyim, ne kadar haberdarım, ne kadar fayda sağlayıcıyım acaba?

  • Ağaçlarla konuşmaya başladım. “Sen kimsin? Aile n kim? Çiçek açtın mı? Meyve veriyor musun?” diye koyu muhabbete girdim.

  • [Daha önce de bu eğitime katılmış bir arkadaşımız der ki:] Artık yürürken ağaçlara bakıyorum. Özellikle mevsim değişimlerinde artık araba kullanmıyorum. Çünkü kaza yapıyorum.

  • En önemlisi bir ülkenin gelişmesinde ve kalkınmasında gönüllü kuruluşların ve gönüllülerin çok önemli olduğunu bir kez daha anladım…

    • Öncelikle bu dernekle tanıştığımdan ve siz değerli hocalarımla tanıştığımdan son derece memnunum. Türkiye’de insanların bu denli özverili bir şekilde doğaya emek harcaması inanın beni çok mutlu etti.

    Ben de diyorum ki: “Bu güzide okulda emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Daha yıllarca sürmesini temenni ediyorum.”

    Hey Ankaralı, bu sene olmadı belki ama seneye sen de gel katıl bu okula!

    Ankara’daki ağaçları daha yakından tanı!

    19Mayıs2011

    Fotoğraflar: Yıldıray Lise – 14Mayıs2011 – Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Yerleşkesi

    Kırsal Çevre, Dendroloji Okulu ve diğer etkinlikler için: http://www.kirsalcevre.org.tr/anasayfa.php

    Kırsal Çevre’nin bugüne kadar yaptığı çalışmalar hakkında: http://www.kirsalcevre.org.tr/hakkimizda.php?page=tarihce2