Narbaz, benim adım
hiç duymadın mı?
Narbaz, benim adım
Dedem Korkut koydu adımı
daha çocukken
kurtardım nar ağaçlarımızı
Cengiz Han’ın ordusundan
kutsandı obam
Narbaz, benim adım
hiç unutma!
6şubat2013
Narbaz, benim adım
hiç duymadın mı?
Narbaz, benim adım
Dedem Korkut koydu adımı
daha çocukken
kurtardım nar ağaçlarımızı
Cengiz Han’ın ordusundan
kutsandı obam
Narbaz, benim adım
hiç unutma!
6şubat2013
Öyküler anlatsam
mısralar yazsam
Akdeniz için
mutlaka incir, nar ve zeytin
olur satırlarımda.
*
Çünkü ben
nerde bir incir, nar veya zeytin ağacı görsem
kendimi evde hissederim.
20kasım2012
Bilge Karasu’nun “Narla İncire Gazel” kitabını okurken yazdım bu mısraları.
“Narla İncire Gazel” kitabın arka kapağında şu satırlar yer alıyor: “Nar kentinde bir incir buldum. Narı da inciri de, övmek isterim. Anam her kışın en karanlık noktasında, eve girerken bir nar atardı yere, bütün gücüyle; parçalanıp iyice dağılsın diye. Evin beti bereketi niyetine… Ardından hızla süpürüp silerdi ortalığı. Bir iki gün sonra, narın patladığı yerden çok uzakta incecik bir çıtırtı duyduğum olurdu ayağımın altında. Ne kadar dağılmışsa nar taneleri, o kadar iyiydi. Topladıktan sonra söylerdim anneme, sevinsin diye.”
Yıkılmış tüm nar ağaçları
Saçılmış narlar
Dört bir yana
Umut; yeşerir yine narlar
Diyor
Hüzün; kıpkırmızı kesilmiş
Öylece bakıyor
Yaa umut!
23mayıs2012
Ne zaman bir harf düşse
İlham havuzuna
Heyecanlanırım
Irmak olup denize varmak için
Masmavi kesmek için
*
Yolda ormana varır
Belki yeni halim
Bir “nar”ı sular birkaç damlam
Zeytin olurum ağaçlarda
*
Sonra derin bir nefes alıp
Dalarım engin maviliğe
Ben bir harfim
Ne öncem var, ne sonram
Hep masmaviyim.
7mayıs2012